Zıt Kişilikler ve bu kişilik yönlerinin güçlerine baktığımızda şifa çemberinin bize ne kadar çok şey öğrettiğini görürüz. Gücünüzü geri kazanmaya çalışırken, gücünüzün yerine zalimlerden birini yerleştirin ve çemberin zıt yönüne bakın. Bu konunun büyük bir kısmının üzerinden zaten geçtik ama yine de biraz daha bilgi ekleyelim.

Örneğin, kuzeydoğu-güneybatı ekseninde, öfke kışkırtıcı; kendi seçimlerinizi yapma yetinizi elinizden alır ki hayalinize (güneybatı) tekrar bakmanız gereksin ve böylece, yaşam amacı­nızdan sapmadığınızdan emin olursunuz. Kim olduğunuzu, niye burada olduğunuzu hatırlayın ve hangi dileklerinizi ve ümitlerinizi size karşı kullandıklarının farkında olun. Egonuzun istekleri konusunda kendinize karşı çok dürüst olmalısınız çünkü bu, onların en güçlü müttefiki ve sizinse en güçlü düşmanınızdır.

Zıt Kişilikler köşesinde ise, kurnaz manipülatör hayalinizin yönünü değiş­ tirmek için çaba sarf eder. Böylece farkındalığınızı, yapmak üzere olduğunuz seçimlerin aksi istikametine yönelterek ve bunları yaşam amaçlarınızla aynı çizgide tutup da bir ego tuzağına düşmekten, enerjinizi ve paranızı kaybetmekten kurtulursunuz. Sizin zayıflığınız, kendinize verdiğiniz önemdir. Kendinize önem vermediğinizde ise bütün zalimlerin karşısında çok güçlü bir konumda olursunuz.

Batı-doğu çizgisinde, fiziksel kabadayı size çarparak moralinizi bozar ki vazgeçip yenilesiniz. Kısa vadeli fiziksel çarpışmayı kaybetseniz de kazansanız da fark etmez; ruhunuzla bağlantıyı kaybetmemek ve uzun vadeli mücadeleyi kazanmanız çok daha önemlidir.

Zıt Kişilikler – Psikopat

Zıt Kişilikler içinden olan Psikopat, ruhunu kaybetmiştir ve dolayısıyla sizi de ruhsuz olarak görür ve sizi bedeninizden ayırırken hiç pişmanlık hissetmez. Bu nedenle son derece tehlikelidir ve ondan olabildiğince uzaklaşmak, yapılabilecek en iyi şeydir. Küçük psikopat ise sizi kendi görkemi ve gücünü besleyen bir madde olarak ve kendi önemli kişiliğinin imparatorluğu için bir köle daha olarak görür. Kendinizi önemli görmenin açtığı tuzaklara bakın ve ayakları­nızın altındaki toprağı hissedin. Topraklanın. Ayaklarınız yere bassın.

Güney-kuzey ekseninde, çocuksu ve aciz zalim; duygularınızı , kontrol etmeye çalışır. Çemberin kuzeyine bakın ve oyunun farkında olmak için zihin yeteneklerinizi kullanın. Zihin kontrolünü kullanarak duygularınızı kontrol edin ve hangi karşıt hamle daha etkili ve yardımcı ise onu uygulayın.

Yargılayan zalim; sizi -elbette ki kendi iyiliğiniz için- eleştirir ve siz duygusallığınızda kaybolana ve onun merhametine muhtaç duruma gelene dek sahip olduğunuz bütün değersizlik hissi düğmelerine basar. Güneyin zıddı istikamete bakın ve bu saldırı­ ya rağmen kendi değerinizi hatırlayarak duygusal disiplin uygulayın.

Son olarak, kuzeybatı-güneydoğu eksenindeki suçluluk uyandırıcı var; siz onun anlattığı hikayeye inanmadıkça ve suçu üstlenmedikçe onun yapabileceği bir şey olmadığından daha önce bahsetmiştik. Zıt Kişilikler köşesinde yani güneydoğu köşesinde, içinizdeki zalim ve bütün tarihiniz vardır ve esas çalışılacak yer burasıdır: kişisel tarihinizi silmek, üzerinizde herhangi bir etkisi kalmasın diye yaşamınızın yaralarını iyileştirmek. Burası suçluluk ve utanç duygularının tutulduğu ve kendimizi iyileştirmek ve özgürlüğe doğru hareket etmek için çalışmamız gereken yerdir.

En sonunda, yaşama ve yolunuza çıkan zalimlerin sebep oldu­ ğu bütün zorluklara teşekkür edin. Onlar olmadan yaşam çok sıradan olurdu ve geriye, öğrenecek ne kalır ki? Demek istedi­ğim, mesela James Bond’un hiç kayda değer bir düşmanı olmadı­ğını, Lord Voldemort’suz Harry Potter’ı ve libidosu olmayan bir Bill Clinton düşünün. O zaman, dünyada eğlenilecek ne kalırdı?

Zıt Kişilikler – Bütün becerikli zalimler çember etrafında döner

Baktığınızda, bütün zalimler dengenizi bozmak ve sizi yenmek için iki veya üç pozisyonu kullanırlar. Örneğin, mızmızlanan ve “zavallı ben” diyen güney zalimi sizi pes etme noktasında yakaladığında -”Ay, yeter! Bana gerçekten ne istediğini söyle!” dediğinizde soktuğu hançeri bir tur çevirir ve baskın, yargılayan kuzey zalimi halini alır; belki de becerikli bir kuzey-batı suçluluk uyandırıcısına dönüşüp sizinle alakalı her yanlışı söyler. Ya da güneybatı manipülatörü sizinle anlaşamayıp yeteneklerini sürekli sizin zayıf noktalarınızı bulmaya yöneltip damarınıza basar ve buna yeterli miktarda eleştiri ve yargılama ekleyip biraz da suçluluk duygusu ekler. Bu tarif tanıdığınız birine uyuyor mu?

Sonuçta, bizi bir zalimin pençesinden kurtaracak olan şey kendimizi bilmek, kendimizi kabul etmek, kendimizi anlamak ve kendimizi sevmektir. Kendimizi gerçekten iyi hissettiğimizde, mükemmel olmadığımızı ancak değerli olduğumuzu kabul ettiğimizde bütün zalimlerin aslında mutsuz, güvensiz insanlar olup acı çektiklerini ve onların davranışlarından en çok rahatsız olan kişinin, zalimin ta kendisi olduğunu bilir ve kalkanlarımızı doğru şekilde kullanabiliriz. Zıt Kişilikler ile ilişkilerimizde duygularınızı kontrol altında, zihninizi ayık ve farkında tutmalı; vücudunuzu hazır, alçak gönüllülüğünüzü ve espri anlayışınızı ise bozmadan korumalısınız. Bu sayede zalimi etkisiz hale getirebilir ve kaostan anlayış ve şefkat yaratabilirsiniz.

Kızılderili yerlilerinin bir sözü vardır; “başarısızlıkları saymak” yani ‘karşı tarafın zayıf yanlarını göstererek onlara üstün gelmek anlamına gelir. Bu noktadan hareketle, daha iyi şeylere doğru değişim gerçekleşebilir.

“Başarısızlıkları sayma”nın esas amacı, düşmanları arkadaşa çevirmektir. Zalim olan biri size saygı göstermeye başladığında bilirsiniz ki kendinizi geliştirmişsiniz. Kendinizin bir parçasını iyileştirip onunla arkadaş olabiliyorsanız, size bu parçanızı yansıtan kişiyle de arkadaş olabilirsiniz.

Zıt Kişilikler – Öğretmen Öğrenci İlişkisi

Öğrenciye öğretmek, onu geliştirmek ve yardım etmek için bilinçli olarak ve egodan arınmış bir şekilde istediği zalim “maskesi”ni takabilen öğretmen zalim, zalimler arasında en becerikli olanıdır. Castenada’nın Don Juan’ı böyle bir öğretmendi ve zaman zaman Castenada’yı korkutarak çok başarılı bir şekilde algısını değiştirmeye çalışırdı.

İyi bir öğretmen, öğrencilerini ayık ve farkında tutar. Bir yandan öğrenci bütün güvenlik kalkanlarını indirsin ve kendi gibi olsun diye müthiş bir emniyet ve güven hissi oluştururken, diğer yandan da yaşamda güvenebileceği tek kişinin kendisi olduğunu öğretebilmek için öğrenciyi parmak uçlarında ve uyanık tutar.
Bu bile başlı başına bir iştir. Zıt Kişilikler ile ilişkilerde kişinin kendine güvenebilmesi için, otomatik ve kendisiyle meşgul olan robotsu benliğini disipline etmesi gerekir. Kişinin kendine tamamen güvenebilmesi kişinin bağımlılıklarını, bağlılıklarını, kendine acıma halini, kıyaslamayı, beklentilerini ve onaylanma ihtiyacını yenmiş olmasını gerektirir; -Yedi Gölge Oku. Bu ise birçoğumuz için ömür boyu süren bir çalışmadır.

Bütün zalimlerin yaşam tarafından bize gönderilmiş öğretmenler olduğunu unutmayalım. Zalimler, kendimizle alakalı sorunları çözemediğimiz sürece problem olurlar. Kendimizi iyi hissedip uyum içerisinde ve dengede olduğumuz zamanlarda ise zalimleri fark etmeyiz bile. Onlar sadece dengemizi kaybettiğimiz durumlarda karşımıza çıkarlar ve kalkanlarımızı sarsarak kendimizi güvensiz, yenilmiş ve hatta çok kötü hissettirirler. Zalimler bize zayıf yanlarımızı ve önemsiz isteklerimizi göstererek aslında kendi üzerimizde çalışmamız gereken yönlerimizi bize hatırlatırlar. Galip gelen bir zalim, değiştiğimiz zaman arkadaşımız olur.

Zıt Kişilikler – ALIŞTIRMA 1

  • Yaşamınızda rahatsız edici ve sinir bozucu olen birini düşünün ve onları öğretmeniniz olmak üzere görevlendirin. (Ama bunu, ne olursa olsun onlara söylemeyin). Göreviniz; tavrınızı gücenme, alınganlık, kızgınlık ve/veya bunlar gibi hislerinizi bilinçli olarak değiştirerek karşınızdaki kişinin yaşam tarafından size bir şey ya da birçok şey öğretmek için gönderildiğini kabul etmektir.
  • Bu kişiyi ve becerilerini inceleyin. Sizden üstün olan yanları nelerdir? Hangi zayıf yanlarınızı buluyorlar? Ne şekilde sinirinizi bozuyorlar? Nasıl kendinizi incinmiş hissettiriyorlar ve dolayısıyla içinizdeki hangi bencil düşünceleri kışkırtıyorlar?
  • Bu zıt kişilikler özelliklerini taşıyan kişinin tekniklerini belirleyin ve çemberin üzerine yerleştirin. Savaşmak için hangi yönde durmanız gerekiyor? Yukarıda belirtilen stratejileri temel alarak, küçük zalimlerin geldiği yönlere göre doğru stratejileri uygulayarak genel bir plan oluşturun. Siz değiştiğinizde onlar da değişmek zorundalar. Kendinizi bir başkası değil, ancak siz değiştirebilirsiniz ve bunun için yapılması gereken çalışma, içsel bir çalışmadır. Bu çalışmanın sonucunda başarılı olduğunuz anda geribildirim alırsınız çünkü içinde bulunduğunuz durum otomatik olarak değişir.

Yıllar önce Londra’ ya ilk geldiğimde aralarında bir kadının da bulunduğu birkaç arkadaşımla beraber bir evi paylaştım. Bir süre sonı;a, bu kadın annemin en kötü özelliklerini sergilemeye başladı. Bu konuda çok az bilgi sahibi olmama rağmen içgüdü­ sel olarak sergilediğim korku kaynaklı tepkiler, bu kadının babasında
da olan ve nefret ettiği tepkilerle benzerlik gösteriyordu. Bu sebeple, ilişkimiz genellikle periyodik olarak yaşanan küfür dolu bağrışmalarla bölünen bir sevgi-nefret ilişkisiydi. Zıt Kişilikler içinden biri olan bu kişi benim korku dolu olan zayıf yanımı düzeltene dek, gördü­ğüm en korkunç eleştirel ve yargılayıcı zalimdi. Ancak ben kendimi düzelttikten sonra çok iyi iki arkadaş olduk ve arkadaşlığımız yirmi yıldır sürüyor. Zamanında çok zor bir deneyim olmuş olmakla beraber aynı zamanda benim için çok değerli bir yaşam dersi oldu ve bunun için ona çok dua ediyorum.

Zıt Kişilikler ve SİZ

Siz, kendi durumunuzda hangi zalimle karşı karşıya olursanız olun, bu zorluğu eski alışkanlıklarınızdan sıyrılarak kendinizi geliştirip güçlendirmek için bir fırsat olarak değerlendirin. Burada olma sebebiniz, kendinizi geliştirerek olabileceğiniz en iyi halinize getirmektir. Bunun, başkaların ne yaptığıyla alakası yoktur; bu yolculuk yalnızca ve sadece sizin yolcuğunuzdur. Yetenekleriniz ve yalnızca size bahşedilmiş olan kabiliyetleriniz, sadece size aittir. Aynı şekilde, yükleriniz ve kör noktalarınız da sadece size aittir. Kendi yolculuğunuzdaki tek kahraman sizsiniz; şeytanlar ve ejderhalar ise başkası için değil sadece sizin için, savaşmanız için oradalar.