Batılı dünyanın yaşamından eksilen olaylardan birinin de ergenlik ve aile ayinleri olması çok üzücüdür. 60’lı yaşlarda bir hanım arkadaşımı hatırlıyorum; 80 yaşındaki annesinin korku saçmasından yakınıyor ve annesinin şefkat ve alakadan ne kadar yoksun olduğuna dair çok kötü hikayeler anlatıyordu. Arkadaşımı gücünü geri kazanması için ve kendi yaşamına sahip çıkması için yönlendirmeye kalkıştığım sırada birden, “Ama ben annemi istiyorum!” diyerek parladı. Danışanım olmadığı için müdahale etmeye ve onu kendisiyle yüzleştirmeye iznim yoktu; zaten kendisi de yapabileceğim fazla bir şey olmadığını oldukça açık bir şekilde ifade etti.

Bu sadece bir hikaye ama kendi çalışma alanımda, ailelerinin düşünce şekline bağımlı ve hatta bazen hiç sağlıklı olmayan şekillerde ailelerine bağımlı her yaş grubundan insanla çok sık karşılaşıyorum. Çoğu kez bu bağımlılık aileler ve para gibi dış yaşamda değil, insanların duygusal dünyalarında oluş­maktadır. Bu insanlar, ilerleme kat etmemiş ve hala ailelerini suç­layan veya ailelerine bağlı ya da sanki bugün yaşanıyormuşçasına ailesel kısıtlamaların etkisinde kalan insanlardır. Üzücüdür ama bu insanlar, bağlarını koparmak amacıyla ergenlik ve aile ayinlerinden geçmedikleri için hala bağlı durumdalardır.

Geçen yıl, meslektaşlarım Dawn Russel ve Abdu Raven ile birlikte, 25 ve 53 yaşları arasındaki 16 kişiyi ergenlik ayinlerinden geçirme şansına sahip olduk. Ayini hazırlarken şablon olarak şifa çemberi öğretilerini kullandık. Bu öğretilerle, kişi neredeyse her şeyi yaratabilir ve yaratılan her şeyin simyası doğru olur. Buradaki her şey, kendi kendinize uygulayabileceğiniz şekilde yazıldı. Aşağıdaki alıştırmalar hazırlık evresi içindir.

Ergenlik ve Aile – Tantra

Tantra, cinselliğin yaratıcı ve spiritüel olan kutsal ifadesidir. Benzer bir başka öğreti de Kızılderililerin Quodoushka öğretisidir. Bu kadim ve Hristiyanlık öncesi öğretilerin hepsi, cinsellik ile spiritüelliği birleştirerek yaşam gücümüzün enerjisini yükseltirler. Başka bir deyişle, bu öğretiler kişisel gücümüzü elde etmekle alakalıdır. Çoğumuzun, Batılılar olarak, cinselliğin yüzyıllarca kirlilik ve pislikle özdeşleştirilmiş ve aşağılanmış dogmasını yıkmak ve onun yerine güzellik, keyif, sevgi ve enerjiyi yükselten bir uyarıcı bilincini yerleştirmek gibi çok önemli içsel bir vazifemiz var. Eski bir söz der ki, “Sevişirken savaşamazsınız:’ Ancak sevişmeniz tatminkar değilse, sadece yarım yamalak bir zevk veriyorsa ve enerjinizi yeterli miktarda yükseltmek yerine düşürü­ yorsa bu durumda, savaşmak bir alternatif olarak düşünülebilir.

Savaşan insanlar çoğu kez bilinçsiz olarak olsa da başka insanların toprağına, malına ve mülküne ihtiyacı olduğunu düşünen ve başkaları üzerinde hakimiyet kurarak kontrol etme ihtiyacı duyan mutsuz insanlardır. Mutlu insanlar bunların hiçbirini yapmaya ihtiyaç duymazlar. Kendinize ve yaşamınıza bakın; mutlu ve tatmin olduğunuz zamanlara ve bu zamanlarda zamanını­zı neler yaparak geçirdiğinize bakın. Bir de mutsuz olduğunuz, kopuk ve yalnız olduğunuz zamanlara ve bu zamanlarda yaptı­ğınız şeylere bakın.

Sonuçta, cinsellik hepimizin doğmasının ve yaşamın devam etmesinin sebebidir. Bu, spiritüel değildir de nedir? Görünüşe göre, insanlar dışında yunuslar ve bir iki hayvan türü hariç hiç­ bir canlı seks esnasında orgazm yaşamıyor. Yani Yaratan insanları bu şekilde yaratıyor ve inanılmaz derecede aptal olan insanlar ise kendi cinselliklerine ve Tanrı tarafından oraya konmuş olan zevk hissine karşı savaş açıp yüzyıllar boyunca süren sefalete ve baskıya sebep oluyorlar. Bu salt aptallık veya salaklık değilse, nedir? Bu delilikten kurtulacak güce sahibiz ancak her birimiz, bunu kendimiz için kendi başımıza yapmalıyız.

Ergenlik ve Aile – ALIŞTIRMA 1

Kendi çerçevenizi kıymetli, değerli ve güzel olan cinsellikle kutsanmış olarak ve zevk sonucu doğmuş olarak düzeltin. Cinselliğin anlamını ise ruhun derin bir şekilde ifade edilmesi olarak değiştirin ve sevgi dolu, paylaşımcı, karşınızdakine ve herkese karşı vericiliğin ve en yüksek yaratıcılığın yolu olduğunu idrak edin.

  • Güneye dönerek: Kendi mitolojinizi tekrardan oluşturmanın, cinsel varlığınızdaki güzel liği, keyfi ve gücü anlatan hikayenizi yeniden yazmanın zamanıdır. Kendi cinsel kişiliğinizi bütünüyle, keyif ve mutluluk getirme gücüyle ve birleşmeden kaynaklanan yaratıcılığıyla talep etmenizin zamanıdır.
  • Güneybatıya dönerek: Gerçekten yaşamınıza çekmek istediğiniz hayallerinize, yaşamınıza getirdikleri sürdürülebilir ve sürdürülen mutluluğa ve tatmine bakın. Size en büyük duygusal, cinsel, bedensel, spiritüel ve enerjik zevkleri, keyifleri neler getirir? Hangi hayal lerinizsize kendinizi değerli hissettirip insan olmanın güzelliğini yaşatıyor?
  • Batıya dönerek: Eylem. Hayallerinizi günlük yaşamınızda gerçekleştirebilmek için hangi adımları almalısınız?
  • Kuzeybatıya dönerek: Cinsel yaşamınızda, gerçekliğinizi, güzelliğinizi ve keyif almayı ifade eden yeni kurallar ve kanunlar oluşturmak.
  • Kuzeye dönerek: Seks hakkında size artık hizmet etmeyen bütün negatif inançlardan kurtulmanın zamanıdır; yerine, cinselliğin yaşamı vurgulayan ve doğuştan itibaren kutsal bir parçamız olduğu kavramı­nı yerleştirin.
  • Kuzeydoğuya dönerek: Şimdi seçimlerinizi gözden geçirebilir ve yenileyebilirsiniz. Hangi cinsel partnerler size uzun süreli mutluluk ve zevk yaşatabilirler? Hangi tip ilişkiler size bu sonuçları getirir? Hangi cinsel tercihler varlığınızla ve şu anki algınız dahilindeki yaşamınız açısından tamamen uyum içerisindedir?
  • Doğuya dönerek: Yaşam çemberinin bu kısmının bedeli nedir? Cinsel liğinizi spiritüelliğinizle birleştirmek nasıl bir duygu?
  • Güneydoğuya dönerek: Kendiniz hakkında şimdi nasıl hissediyorsunuz?

Seremoninizi tamamlayın ve teşekkürlerinizi sunun. Daha sonra nelerin açığa çıktığını ve neler öğrendiğinizi incelemek için kendinize biraz zaman ayırın.

Ergenlik ve Aile – ALIŞTIRMA 2

Doğanın içinde, oturacak bir yer bulun ve sırayla, ana yönlerin her birine yüzünüzü dönün. Her yön için ve de çemberin ortası için toplam beş adet taş bulun.

  • Batıya dönün ve sorun, “Annem benim hangi gücümü hala elinde tutuyor?”
  • Doğuya dönün ve sorun, “Babam benim hangi gücümü hala elinde tutuyor?”
  • Güneye dönün ve sorun, “Kardeşlerim (kardeşiniz yoksa kardeşiniz kadar size yakın olan kişiler) benim hangi gücümü ellerinde tutuyorlar?”
  • Kuzeye dönün ve sorun, “Yaşıtlarım benim hangi gücümü hala ellerinde tutuyorlar?”
  • Ortaya dönerek kutsanma isteyin ve kendi gücünüzü nasıl verdiğinizin size gösterilmesini isteyin.
  • Teşekkürlerinizi sunun.
  • Yalnız başınıza oturun ve meditasyon yapın. Kendinize şu soruyu sorun: “Gücümü geri almaya gerçekten hazır mıyım ve yaşamımın ve kendimin sorumluluğunu alabilecek durumda mıyım?” Bu; suçlanacak kimsenin olmaması, ben çocuk gibi davranırken yetişkin rolünü oynayacak kimsenin olmaması ve kendine acımanın olmaması anlamına geliyor.

Kesin bir evet cevabı verene kadar devam etmeyin.

Seremonimizin her biri ayrı odada gerçekleştirilen iki bölümü vardı. Birinci bölüm için, katılımcıların her biri annesini, babasını, kardeşini ve arkadaşını temsil etmek üzere dört kişiyi seçiyordu. Daha sonra katılımcının ortada olduğu ufak bir çember oluşturuyorduk. Katılımcı her yönü sembolize eden dört kişiye geri almak istediği gücü temsil eden taşlardan birini veriyordu. Beşinci taş ise seremonin ikinci bölümünde kullanılmak üzere kenara ayrılıyordu.

Ergenlik ve Aile – ALIŞTIRMA 3

Etrafınızda belli bir boş alan kalacak şekilde rahat bir yerde oturun ve ortadaki taşı elinizde tutarak diğer dört taşı ana yönlere yerleştirin. Sırayla gözünüzde bu dört insanı, dört enerjiyi canlandırın ve size ait olan hangi gücü ellerinde tutuyorlarsa onu “görmeye” çalışın. Bu gücün ne olduğu ve onu ne kadar çok geri istediğiniz hakkında çok net olun.

Seremonimizin ikinci kısmında, neyle karşılaşacağını bilmeyen her bir katılımcı yandaki odaya yönlendiriliyor ve burada, birbiri ardına sıralanmış şekilde anneyi, babayı, kardeşi ve arkadaşı temsil edenlerle karşılaştılar. Daha sonra geri istedikleri gücü önce anneden istediler. Anneyi temsil eden kişi karşısındakinin bu gücü gerçekten istediğine ve bu isteğin gücüne inandığında, elindeki taşı ancak o zaman geri verdi. Bu işlem dört kişi ile ayrı ayrı yapıldı. En sonunda, katılımcı kendini yansıtan bir aynayla yüz yüze gelip kendisine şu soruyu soruyordu: “Kendinle, kendinin ebeveyni ve arkadaşı olacağına dair, yaşamının ve kendinin sorumluluğunu alacağına dair kendirıle anlaşmaya hazır mısın?” Bu soruya verilen cevap ikna edici bir evet olunca, katılımcı son taşı da geri alıp seremonik olarak yetişkirıliğe adım attı. Böylece Ergenlik ve Aile Alıştırması tamamlanmış oldu.

Ergenlik ve Aile – ALIŞTIRMA 4

  • Dört taşı anne, baba, kardeş ve arkadaş sırasında yerleştirdikten sonra arkalarına beşinci taşla beraber bir ayna yerleştirin. Birinci taşa uzanın ve annenizin hala elinde tuttuğuna inandığınız gücünüzü geri isteyin. Gücünüzü gerçekten geri aldığınızı hissettiğinizde sonraki taşa geçin ve aynı şekilde bütün taşlar tamamlanıncaya kadar devam edin. Sıra aynaya geldiğinde, kendinize bakın ve kendinize sorun: “Kendi ebeveynim ve arkadaşım olmaya, 1kendimin ve yaşamımın bütün sorumluluğunu taşımaya hazır mıyım?”
  • Cevabın evet olduğunu hissettiğinizde beşinci taşı da alın ve günlüğü­nüzle beraber kenara çekilip bunun sizin için ne demek olduğunu ve nasıl hissettirdiğini yazın. Bu beş taşı kendi kişisel sunağınıza ya da size sürekli taşıdıkları anlamı hatırlatacakları bir yere kaldırın.

Bir sonraki bölüm, gerçek ebeveynimiz olan Toprak Ana’ya ve Güneş Baba’ya ebeveynlik yapmak üzerine. Bir sonraki gün, dışarıda Toprak Ana için batı yönünde ve Güneş Baba içinde doğu yönünde birer sunak hazırladık. Hiçbir şeye zarar vermeden ve doğada bulunan doğal malzemelerle hazırlanan bu yaratımlara herkes katıldı ve çok kısa bir sürede iki harika sunak hazırlandı. Herkes sırayla önce batıdaki sunağa giderek diz çöküp Toprak Ana’ya, gerçek annelerine dualar ettiler; daha sonra, gökyüzüne haykırmak ve Güneş’e, gerçek babalarına dua etmek üzere doğuya döndüler. Bu sırada hep beraber şarkılar söyledik ve davul çaldık. Bu seremoniyi teşekkür ederek ve tütün sunarak tamamladık. Herkeste, özle bağlantıda olmanın güzel hissi ve iyi bir ruh hali vardı.

Ergenlik ve Aile – ALIŞTIRMA 5

  • Doğada, bu şekilde bir seremoni yapabileceğiniz bir yer bulun. Batı yönünde ve toprağın üzerinde Toprak için, doğuda da Güneş için basit ama güzel bir sunak yapın. Toprak sunağına gidin ve toprağa diz çökün. Toprağı hissedin ve onu esas anneniz olarak kabul edin. Sizi doğuran, size bakan, besleyen, sizi içine çekenin Toprak oldu­ ğunun bilincine varın. Siz onun bir parçasısınız.
  • Sonra doğudaki sunağa gidin, Güneş’e ve gökyüzüne seslenin. Güneşi gerçek babanız olarak kabul edin. Güneş içinizdeki ateştir, ısıyı ve ışığı sağlayandır. Güneş; büyümeleri için bitkileri harekete geçirendir, dünyayı ışınlarıyla yıkar ve siz, Güneş’in bir parçası olarak var olursunuz.
  • Kendinizi bir bütün olarak hissettiğinizde bir hediye verin, sunaklarınızı bozup doğaya iade edin ve orada hiç bulunmamış gibi, bir savaşçı olarak oradan ayrılın.

Seremonimizin bir başka bütün bölümü daha vardı; üç gün ve üç gece Galler dağlarında görü arayışı. Yetişkinler için uygun bir program. Bu seremoni için oluşturduğumuz son bölümde, katılımcılar grup liderlerinin yani bizlerin arasından üç kişiyi seçip bizlerin yerine geçtiler. Bizler birer katılımcı olup onların hazırladıkları aktivitelere katılırken, kendileri birer lider, öğretmen oldular.