Yaşantımız boyunca birçok insan ve durum cesaretimizi test eder. Küçük zalimler, bunlara verilebilecek iyi bir isimdir. Carlos Castenada’nın ünlü kitaplarında, öğretmeni Don Juan onu rahatsız etmek, zorlamak ve sinirlendirmek için küçük zalimlerin yaşamındaki değerini anlatır ve bunu yaparken esasında ona ciddiyeti, sabrı, cesareti, sakınmayı, disiplini ve diğer mükemmel nitelikleri öğretir. Hatta Don Juan, küçük zalimleri olmayan bir savaşçının, çıkıp bir tane bulması gerektiğini savunur.

Bütün küçük zalimler, pozitif enerjinin yanlış kullanılmış halleridir. Korku hissi ve kontrol etme ihtiyacı ile motive olurlar. Başka bir deyişle, evrene ve kendilerine karşı çok az güvenleri vardır. Şifa çemberinin haritası, Yirmilik Sayış’ın sekiz yönü üzerine kuruludur ve Yıldız Kızı Çemberi; küçük zalimlerin davranışlarının ve buna nasıl yaratıcı bir şekilde kar­ şılık verileceğinin mükemmel bir haritasıdır. Hepimiz yaşamlarımızda zor insanlarla uğraşmak zorunda kalıyoruz; bu, yolculu­ğumuzun bir parçası ve ayrıca öğrenme sanatıdır. Zor insanlar, kendimizin zor yanlarını yansıtırlar. Onlar içsel olarak yapılması gerekenlerin dışa yansımış halleridir. Ve Tanrı korusun ama bazen başkaları da bizi küçük zalim olarak deneyimleyebilir!

Seneler boyunca hafta sonları pek çok kez “Savaşçının Yolu” isimli bir atölye çalışması uyguladım. Daha sonraları, başlığı “Yaşamın Zalimleriyle Eğlence ve Oyunlar” halini aldı. Yapmak istediğim şey bu atölye çalışmasının özü üzerinden sizinle beraber geçerek, sizi sinirlendiren insan tiplerini anlamanıza yardımcı olmak. Bu çalışma, küçük zalimlerin sizi rahatsız etmek için kullandıkları stratejileri görmenize, kendi stratejilerinizi oluşturmanıza ve hatta onlardan daha iyi olmanıza da yardım edecektir. Öncelikle, şifa çemberi haritasına bakalım. Yaşamın sorunlu insanlarına dair bundan daha iyi bir haritayı hiçbir yerde görmedim.

Küçük Zalimler ve Zalimler ile Başa Çıkmak

Küçük Zalimler – Güney Zalimi

Güney yönüyle başlıyoruz. Güney geçmişin, içimizdeki çocuğun ve duyguların yönüdür. Özellikleri; yakından görebilmek, duygusal korkuya meydan okumak, bir güven duygusu bulmak ve kişinin yaşama karşı tutumundaki masumiyettir. Zalim kişi aciz, rahatsız edici, baş belası olan, can sıkıcı ve kişiyi, tıpkı huysuz bir çocuk gibi mantıksız hale gelmeye kışkırtan insan tipidir ve duygusal dengeye meydan okur. Çocuksu bir zalimin yanında kişinin soğukkanlılığını koruması zordur çünkü bu kişilerin yeteneği, tepenize çıkıp kendinizi suçlu hissetmenize sebep olarak gücünüzü almaktır. Böyle birini tanıyor musunuz?

İşte, deneyebileceğiniz bazı stratejiler: Öncelikle, duygusal tepkilerinizi kontrol altında tutmayı başarmalısınız yoksa daha başlamadan kaybedersiniz. İkinci olarak, onların rutinlerini bozarak, örneğin onlara yapmaları için bir görev vererek ya da sizin dışınızda başka bir şeye odaklanmalarını sağlayarak dikkatlerini dağıtabilirsiniz. Bilinçli bir çabayla siz de mantıksızca davranabilir ve onların tuhaflıklarını görmemek için kendi dikkatinizi dağıtabilir ve böylece onların odak noktasını değiştirip sizi kendi hikayelerinin içine çekmelerine engel olursunuz.

Küçük Zalimler içindeki tüm zalimlerin aradığı şey -tıpkı bütün insanlarda olduğu gibi- sevgi, alaka, kabul görme, destek, ilgi, anlayış ve bunlar gibi bütün iyi şeylerdir. Ancak bazıları, derinden yaralı olmalarından dolayı bu aradıkları şeyleri alabilmek için son derece sıra dışı yollara başvururlar.

Küçük Zalimler – Kuzey Zalimi

Güneyin zıddı, kuzey zalimidir. Burası, günlük yaşamı organize eden, geleceği planlayan yetişkin kişinin zihninin ve düşünmesinin merkezidir. Burası “bilme” yeri, bilgeliğin yeridir ancak zalim kişi bilmeyen, güvenmeyen ve bunların hiçbirini göstermeye cesaret edemeyen kişidir ve dolayısıyla, izini çok iyi bir şekilde örtbas etmesi gerekir. Egoyu sürdürebilmek ve korkuyu inkar edebilmek üzere bu, o kişinin zalim yüzü haline gelir ve suçlayan, takip eden, yargılayıcı, eleştiren ve zihni kontrol eden kişiye dönüşür.

Hiç kendinizi, başkası kendini kötü hissettiği için iyi hissettiğiniz oldu mu? Bu, küçük ve ayrılmış ego kişiliğin ifadesidir. Çoğunlukla “patron”ların patronu veya herkesi yenen üstün şampiyon olarak ifade edilir. Bütün kabadayılar, hem fiziksel olanlar hem de buradaki gibi zihinsel olanlar aslında yardım isteyen, birilerinin onları fark etmesi için yırtınan, değerli biri gibi görünmek için uğraşan üzgün ve yalnız ruhlardır. Bütün bunların esas anlamı şudur: Bu kişiler kendilerine değer vermezler ve özgüvenleri çok düşüktür.

Küçük Zalimler – Stratejiler

Bu konudaki stratejiler, kendi tepkilerinizi izlemekle ve sizi neyin rahatsız ettiğini bulmakla başlar. Moralinizi bozduklarında, söylenen şeyin tamamına mı yoksa bir kısmına mı inanıyorsunuz? Bunu bir düşünün ve size kendiniz hakkında ne gösterdi­ ğine bir bakın. Sonra da onlarla “göze göz dişe diş” oyunu oynama becerinizi ne kadar geliştirebildiğinize bakın. Onların zihinlerinin hızına yetişin ve el altında güçlü bir karşılık bulundurarak sizi ezmelerine engel olun. Bunu yapmak kolay değildir ama bunu yapmayı başardığınız ilk anda, nasıl geri adım attıklarını izlemek insana kendini çok iyi hissettiriyor.

Bir diğer strateji ise onların pratik zekalarını ve anlayışlarını yücelterek size de öğretmelerini istemek. Bu biraz ürkütücü bir yol olmakla beraber, dikkati çok başarılı bir şekilde onların üzerinden alan bir yöntemdir.

Her zaman fiziksel alanınızın bilincinde olun. Eleştiren zalim, genelde kendini sizden üstün göstermek için kıyafetlerini, ofisini, büyük masasını vb. kullanır. Bunu yapması gerekir çünkü esasında kendinden şüphe duymaktadır. Kişiler kendilerini yetersiz hissetmedikçe kendilerine önem vermezler. Onlar maskeli baloda kendilerini normal hissetmeye çalışan, güçlü ve yetişkin kıyafetine bürünmüş küçük kızlar ve oğlanlardır.

Küçük Zalimler – Batı Zalimi

Çemberin batısı fizikselliğin, vücudun, dünyanın, maddenin ve şu anın yeridir. Bu yönün zalimi üstünlük kurmaya, kontrol etmeye, ortak alanı istila etmeye çalışan, ilkel olan ve maymun hiyerarşisinde yaşayan fiziksel kabadayıdır. Kabadayı kendi isteklerini başkalarına dayatarak özgüvenini besleyen ve kalenin kralı olmaya çalışan kişidir.

İlk önemli strateji, gözünüzü fiziksel alan üzerinde tutmaktır. Kabadayı sizi aşağıya çekip tutmaya çalışacaktır ki ya sizinle aynı seviyede olabilsin ya da sizin üstünüzde bir yere çıkabilsin. Duygularınıza hakim olun ve tehditler karşısında dağılmayın. Yapabiliyorsanız, gerginliği dağıtmak için espri yeteneğinizi kullanın. Kabadayılar büyük olmaya çalışan küçük insanlardır çünkü oldukları haliyle kendilerini yeterince iyi hissetmezler.

Küçük Zalimler – Doğu Zalimi

Çemberin doğusu ateşin, ruhun, zamansızlığın ve içinizdeki çocuğun yeridir. Bilincimizin bu kısmına girdiğimizde egonun ve “Ben” kavramının ötesine geçeriz. Var olmak ve yaptığımız şey her neyse tamamen onunla ilgilenmek, bilinçli olmanın ayrı­ calıklı sonucudur. Bu yönün zalimi tamamen zıddıdır, yani yanlış yöne sapmış bir ruh, kontrolden çıkan yangın, nevrotikleşmiş büyülü çocuk vb. Başlıca zalim; psikopattır: Ölü gözlerle bakan, kendi ruhunu kaybetmiş olduğu için ciddi tehlike potansiyeline sahip ve sizin de ruhunuzu yitirmeniz için hiç düşünmeksizin hareket edendir. Bir psikopatla tanışacak kadar talihsiz iseniz, uygulamanız gereken strateji kaçabildiğiniz kadar hızlı kaçmak ya da aklınızı yitirmiş gibi davranmaktır. Sizin aklınızı yitirmiş gibi davranmanız, onların nasıl başa çıkılacağını bilmedikleri tek şeydir: Tepkilerinize hazırlıklı değillerdir.

Büyük ihtimalle uğraşmak zorunda olacağımız küçük zalimler içinden doğu zalimi, benim “küçük psikopat” olarak adlandırdığım psikopat tiplemesidir. Bu karakterler çekici ve karizmatiktirler. Biz sıradan insanların “doğruları” bilen, “Tanrı’ya daha yakın” olan karizmatik bir lideri takip ederek onlara gücümüzü, paramızı, haklarımızı, kararlarımızı vb. vermemiz -kendim de bunu yapmış olduğum için (neyse ki çok sık ve uzun süreli değil)- beni hiçbir zaman şaşırtmamıştır. Bu insanlar sizde olmayan güçlere sahip olduklarına, sıradan olmanın çok ötesinde olduklarına, Tanrı’yla aralarında direkt bir bağlantı olduğuna veya çok önemli bir kozmik görevleri olduğuna dair hikayeler anlatırlar. Buradaki anahtar kelime “önem”dir.

Bu kişiler kendilerini önemli göstererek ve cazibeleriyle sıradan fanileri kandırırlar. “Benim yanımda kalıp öğrencim olursan, bir gün platformun üzerinde sen olabilirsin, tıpkı benim gibi senin de takipçilerin olabilir. Işıkların altında oturan muazzam bir lider olabilir ve etrafında her emrini yerine getirmek için yırtınan, ayaklarına kapanmış çok tatlı kızlar ve oğlanlar olabilir, Rolls Royce içinde gezdirilen sen olabilirsin:’ Bu siz olabilirsiniz!

Küçük Zalimler – Lider

Unutmayın ki bir lideri takip eden her kişi, esasında o liderin yerinde olmak istiyordur. Esas imrenilen, arzu edilen şey ilgi odağı olmak, ihtişam, cazibe ve önemliliktir. Bir lider, takipçilerinden birine özel muamele ettiğinde o kişi kendine verilen önemin ışıltısından, beğenilmenin cazibesinden adeta bayılacak gibi olur. Bu durum en çok spiritüel kurumlarda yaygındır çünkü çoğumuzun arzusu, şu veya bu şekilde Tanrı’ya daha yakın olmaktır. Dolayısıyla, katıldığınız “aşramın inancı” gurunuzun Tanrı olduğu yönündeyse, bütün yapmanız gereken kendinizi gurunuza adamaktır (öncelikle, şüphesiz ki kadınlar ve genç oğlanlar) ve bu sayede adeta aydınlanırsınız. Aydınlanmasanız bile yoldaşlarınız size saygı ve hürmetle yaklaşırlar; zaten fark nedir ki? Siz özelsiniz, dolayısıyla diğerlerinden daha aydınlanmış olmanız gerekir.

Bu durumda gerekli olan strateji bütün tuzakların, kanunlaşmış inanç sistemlerinin ve bunların sizin için ne kadar cazip olduğunun farkında olmaktır. Bu gibi durumların içine çekiliyor ve bağlanıyorsanız, sizi neyin çektiğine bakın. İnsanlara ve gezegene hizmet edebilme fırsatı mı sizi çekiyor yoksa şan, şöhret ve önemli olma arzunuz mu ağır basıyor? Ve en önemlisi, gücün nasıl yer değiştirdiğine ve nereye gittiğine bakın. Hem kendi egonuzun ve hem de başkalarının egolarının bir yandan nasıl yüceltildiğine, önemsendiğine ve hatta özel muamele gördüğüne ve diğer yandan da nasıl ayaklar altına alınıp parçalandığına bakın. Unutmayın ki psikopatlar, içten içe kendilerini diğer zalimlerin hepsinden daha çok güçsüz ve korkunç hissederler. Aksi takdirde, kendilerini bu kadar büyük karmaşaların merkezi haline getirmezlerdi.

Küçük Zalimler – Güneybatı Zalimi

Şimdi de ara yönlere, yani hareket eden enerjilere geçelim. Güneybatı; hayal etmenin gücünü temsil eder ve dolayısıyla da bu yönün zalimi, kendi emelleri için sizin hayallerinizi emen kişilerdir. İyi bir güneybatı zalimi egonuzun isteklerini, hırsları­nızı, ihtişama düşkünlüğünüzü ve bencilce ihtiyaçlarınızı keşfeder. Daha sonra bu zaaflarınızdan faydalanır; mesela sizi, imkanlarınızın üzerinde bir şey almaya yönlendirir ve siz de, özellikle etkilemek için çok uğraştığınız zalimin gözünde kendinizi önemli ve değerli hissetmek amacıyla bu alışverişi gerçekleştirirsiniz. Zalim bunu size yaptırmayı başardığında, çıplak kral durumuna düşersiniz. Etrafa şöyle bir bakın; zalim, sizin kıyafetlerinizi giymiş dolaşmaktadır!

Hepimiz dolandırıcı insanlarla tanışmışızdır ve inanıyorum ki hepimiz bir şekilde dolandırılmış ve dolandırmışızdır. Bu, insan yaşamının ve hayvanlar aleminin bir parçasıdır. Mesela, guguk kuşu kendi yumurtalarını başka bir kuşun yuvasına bırakır ve yavrular yumurtadan çıktıktan sonra, yuvanın asıl sahiplerinin yavrularını yuvadan atarlar.

Küçük Zalimler içinden Güneybatının zalimiyle uğraşırken izlenecek strateji, egonuz yüceltilirken veya yerin dibine sokulurken duygusal disiplininizi sağlamaktır. Ayrıca fiziksel alanın kullanımına da dikkat edin çünkü güneybatının zalimi, sizi aleyhinize olacak bir pozisyona sokabilir. Net “hayır”lar ve şartlı “evet”ler kullanın ve mümkünse, bir güneybatı zaliminin yanında hiçbir şey imzalamayın. Bu durumlarda, daha kurnaz ve üçkağıtçı olma ihtiyacına yenilmeyin. Olayların üzerine çıkın ve mütevazi olun; ve şu ünlü sözü hatırlayın: Caveat emptor yani bütün sorumluluk alıcıya aittir. Bu, size söylenmiş bir sözdür.

Küçük Zalimler – Cehennemden Gelen Satıcı

Geçenlerde “cehennemden gelen satıcı” hakkında harikulade bir televizyon programı izledim. Programda -gizli kameraların da yardımıyla- satın alma gücü olsun ya da olmasın, ihtiyacı olsun ya da olmasın birtakım insanlara çok pahalı ürünleri satmak üzere kullanılan ciddi, kurnaz, üçkağıtçı ve manipüle edici satış taktiklerini anlatıyordu. Bu program bana yıllar önce evime gelip ayarlanabilir yatak satmaya çalışan birini hatırlattı. Yatak, şilteyi elektronik olarak iki ayrı şekilde ayarlayabiliyordu ve çok hafif ve rahatlatıcı bir masaj yapmasını sağlayan iki adet vibratörü bulunuyordu. Beni o kadar cezbetmişti ki 4.000 sterlin tutarındaki etiketini görmeden satın almama ramak kalmıştı. (Üstelik, kredi imkanı da vardı; sadece haftalık küçük bir meblağ karşılığında yatak hemen benim olabilirdi.) Daha sonra, bir mobilya mağazasında benzer yataklar gördüm. Yaklaşık 600 sterlinden başlayan fiyatlarla satılıyorlardı. Dolayısıyla, doğal tereddüdüm sayesinde çok miktarda nakit tasarrufu yapmış oldum.

Küçük Zalimler – Kuzeydoğu Zalimi

Gelin şimdi, çemberin karşı tarafına geçelim ve küçük zalimler içinden kuzeydoğu zalimini inceleyelim. Çemberin kuzeydoğusu seçimin, tasarımın, enerji koreografisinin ve karar vermemizi sağlayan özgür irademizin merkezidir. Kuzeydoğu zaliminin marifeti bu yetilerinizi elinizden alarak size karşı avantajlı duruma geçmek için kendini kullanmasıdır. Sizi öyle bir çileden çıkartırlar ki doğru düzgün düşünemezsiniz ve kuzeydoğu zalimleri, onların insafına kalmanızdan büyük keyif alırlar. Zalim, masum rolünü oynarken siz kendinizi kaybedersiniz; soğukkanlılığınız ve netliğiniz yok olur. Öfke kışkırtıcısının özelliği, insanları sinirden çıldırtması ancak bir şekilde suçlanmamayı başarmasıdır. Sonuna kadar damarını­ za basarlar ancak bu durum karşısında kendinizi salak gibi hissetmeksizin düzgün bir karşılık vermek neredeyse imkansızdır. Sizi böyle bir durumda bırakan biri oldu mu hiç? Emin olabilirsiniz ki kuzeydoğu zalimi; korkularınızı, zayıflıklarınızı ve kendinize verdiğiniz önemin tuzaklarını sizden çok önce çakozlamıştır.

Öyleyse gelin, bazı stratejiler geliştirelim. Öncelikle, sınırlarınızı çok net olarak belirlemeniz çok önemlidir. İkinci olarak, yanınızda bir öfke kışkırtıcısı varken kendinizi kontrol etmek çok zordur; dolayısıyla, uzaklaşıp kendinizi sakinleştirmek iyi bir fikir olabilir. Siz kendinizi savundukça onların gücüne güç katarsınız. Bu zalimlerin bazıları, enerji vampirleridir ve onların olduğu ortamlarda, kendinizi tükenmiş ve solgun hissedebilirsiniz. Derin bir nefes alın, kendinizi odaklayın ve her şeyin bir oyun olduğunu hatırlayın.

Öfke kışkırtıcısının yeri hayallerinizin, dileklerinizin ve ümitlerinizin yeri olan güneybatının tam zıddıdır. Kendi güneybatınıza bakın ve öfke kışkırtıcının taktığı kancayı bulun. Sizi nasıl cezbediyor ya da hangi hayallerinizi ve ümitlerinizi yıkı­ yor? Bu kişiden ne istiyor olabilirsiniz? Bu kişiyi gizliden gizliye etkilemek mi istiyorsunuz? Kuzeydoğu zalimiyle kolayca baş edebilmek içi, zihninizde netliği yakalayın ve hiçbir şey istememe haline gelin.

Küçük Zalimler – Kuzeybatı Zalimi

Sıra, kuzeybatı yönündeki en favori zalimime, suçluluk uyandı­ rana geldi. Bu zalim sorumluluğu, kuralları, suçlamayı ve utancı kullanarak size baskın çıkmaya çalışır. Siz onların “hedefı”sinizdir ve sizin nasıl hissedeceğinize ve onlar için ne yapacağınıza dair düzenli bir planları vardır.

Aklıma gelmişken sorayım; Bugün annenizi (ya da babanızı) aradınız mı? Aramadınız mı? Sizin için saçını süpürge etmiş, çaresiz ve küçücük bir bebekken size bakıp büyütmüş olan zavallı yaşlı annenizi aramadınız mı? Siz dünyaya gelebilesiniz diye kim eziyet çekti? Belki bir tarafını inciten ve hatta siz bu kitabı okurken ölmüş bile olabilecek olan annenizi umursadığı­ nızı hiç göstermediniz, biricik anneniz için hiç endişelenmediniz. Anneniz sizi düşünüyor ve sizin için sürekli endişe ediyor; peki ya siz onun için ne yapıyorsunuz? Hiçbir şey. Peki, tamam, geçen sene Anneler Gününde kart gönderdiniz ama ben şu andan bahsediyorum, anneniz için şimdi ne yapıyorsunuz?

Küçük Zalimler – Atölye Çalışmaları

Atölye çalışmalarında böyle konuşmalar yapmayı çok seviyorum. insanların, bu cümlelerle kendi aralarında bağlantı kurmalarını görmek çok güzel bir his. Bu durum, kültürümüzün “evrensel suçluluk hissi” isimli teması gibi bir şey. Suçluluk duygusuyla alakalı olarak hatırlanması gereken en önemli şey, bunun ancak kişi suçlu olduğuna inanıyorsa işe yaradığıdır.

Unutmayın ki suçluluk uyandırıcının size ihtiyacı var. Siz, evet siz olmadan; yani ilginiz, sevginiz, bağımlılığınız, bağlılığınız, desteğiniz ve onların egosunu yükseltmek için başkaları­ nın eksiklikleri üzerine yaptığınız dedikodular olmadan onlar istediklerini alamazlar. Onların mutluluğunun, kurtuluşunun ve hatta var oluşlarının anahtarı sizsiniz. Siz onlardan sorumlusunuz, siz olmadan suçluluk uyandırıcılar çok muztarip olurlar ve bilin bakalım, bu kimin hatası olur?

Stratejilere gelince: İnançlarınıza ve suçluluk duymaya eğilimli olduğunuz konulara bakın. Suçluluk uyandırıcıların bütün hilesi, onların hikayelerine ve onlardan sorumlu olduğunuza inanmanıza bağlıdır. Anlattıkları hikayeye inanmazsanız, tuzağa da düşmemiş olursunuz. Her şeyde olduğu gibi bu durumda da bizi kurtarım şey farkındalıktır; dolayısıyla, etrafınızda olup bitenin farkında olun.

Suçluluk uyandırıcıları ciddiye alıp ima ettiklerine değil, söyledikleri şeye tepki verin. Olaylara espriyle yaklaşın, tenkitlerine gülerek gururlarını kırın. Dikkatlerini dağıtın, düzenlerini bozun, etrafta dolaşın, arada yanlış zamanda kendinize bir bardak çay hazırlayın, yanlış sandalyeye oturun, konuyu değiştirin veya fıkra anlatın. Size çok sinirlenebilirler ancak buna dayanmanız ve kararlı olmanız gerekir. Bu, gücünüzü koruma ve güçlü olma yolundaki mücadelenizdir. Size faydası ise sonuçta kendinizi iyi hissedecek olmanızdır. Onlara yenilmenin cezası ise yenildiğinizi bilmek, kendinizi zayıf ve güçsüz hissetmek ve de kaybettiğinizi idrak etmektir.

Küçük Zalimler – İçinizdeki Zalim

En son ve en önemli olana; sizi rahatsız eden, damarınıza basan insanlarla alakalı problemlerin tamamının anahtarını elinde tutan ve bütün zalimler arasında en önemlisi olan zalime geldik: Evet, arkadaşlar; bu zalim sizsiniz! Evet, siz! İçsel zaliminiz, en büyük zalim olan kendinizsiniz. Bilinçli veya bilinçsiz şekilde kendimiz hakkında nasıl hissettiğimiz, dışarıdaki zalimlerin bize ne kadar merhamet edeceğini ve sinyaller göndererek onlar ne kadar kendimize çektiğimizi belirler. Yaşamınızda tekrar tekrar beliren zalimler, gerekli dersleri alabilmeniz için kendinize çektiklerinizdir. En çok özümsediğiniz enerjileri tutarlar. Sizi, en çok düzeltmeniz gereken yanları­nızla alakalı içsel çalışmaya yönlendirirler. Her zalim, yaşamı­ nızda düzeltmeniz gerekenleri düzeltmeniz için evren tarafından gönderilen bir hediyedir.