Gerçeklikleri Deneyimlemek olgusundaki mavi Yol, çemberin batısından doğusuna doğru giden yoldur. Batının fiziksel aleminden ve “şimdi”den, doğunun zamansızlığına ve aşkınlığına doğru hareket eden yoldur. Mavi Yolda yürümek için geleneksel şamanik yolculuğu öğreneceğiz. Bu, atalarımız tarafından dünyanın dört bir yanında uygulanmıştır ve en yaygın evrensel şamanik uygulamadır.

Bir şaman, bu yolculuğa erk hayvanları, rehber ruhlar, atalar, göçmüş şamanlar ve hatta tanrılar, tanrıçalar ya da melekler ve de yaşayanlara yardım ve rehberlik etmeye istekli olup bilgi ve güç sahibi oldukları kabul edilen varlıklarla tanışmak üzere çıkar. Gerçeklikleri Deneyimlemek yolunda çıkan biz Batılılar için, mütevazi derinlikteki yolculuklarla bağlant!ya geçmek olasıdır; beden dışı kozmik yolculuklara baş­ lamadan önce Mercia Eliade’nin sözleriyle “esrime tekniklerine hakim olmak yani, bedenini güvenli bir şekilde terk edebildiği ve uzak mesafelerde gezinebildiği için ölüler dünyasına girebilir ve gökyüzüne çıkabilir” hale gelmek biraz zaman alacaktır. Kişi, kendi esrime deneyimleri sayesinde bu dünya dışı bölgelere giden yolları da tanıyıp bilmeye başlar.

Gerçeklikleri Deneyimlemek ve Dünya

Bizler bu öğrenime, sıradan olmayan Gerçeklikleri Deneyimlemek yolculuğunu ederek ve bu dünyaları öğrenerek başlarız. Bunların “gerçek” dünyalar veya “sadece hayali” dünyalar olup olmadığı, değinmemiz gereken çok ilginç bir sorudur. Bilimsel ve materyalist bir bakış açısıyla, bu sadece hayal gücüdür ve kişi, olayları kendi zihninde yaratır. Şamanik bakış açısıyla ise bizler, ruhların yaşadığı paralel ama maddesel olmayan dünyalara yolculuk ederiz ve her şey, bu dünyalarda gerçekleşir. Görünüşe göre bu, aynı deneyimin çok farklı iki tarifidir. Ama yine de gerçeklik denilen bu olguyu biraz daha derinden inceleyelim.

Hangisi önce gelir: Gerçeklik mi hayal gücü mü? Eviniz, kimse onun varlığını düşünmeden mi inşa edildi? Elbette ki hayır. Birisi bunu düşündü, planladı, üzerinde çalıştı, hayalinde dikkatlice yarattı ve en sonunda, inşaat işçileri gelip “gerçeklik” yarattılar: fiziksel bir ev. Hayal gücü kesinlikle önce geldi. Bir şey yapmak üzere bir karar verdiniz. Önce hareketi mi yapıyorsunuz yoksa zihninizde bir karar mı veriyorsunuz? Elbette ki önce zihninizde, hayalinizde bir karar veriyorsunuz ve sonra harekete geçiyorsunuz. Yaşam deneyiminiz nerede gerçekleşiyor? Orada, dışarıda mı gerçekleşiyor? Elbette ki hayır; içinizde, bilincinizde gerçekleşiyor. Yaşam, düşündüğünüzde, içsel bir deneyimdir, her şey içimizde olur. Dış dünya, bizim içsel deneyimimiz olan ger­ çeklik için uyarandır.

Gerçeklikleri Deneyimlemek ve Evren

Bu bizi tekrar Yaşamı, Evreni ve Her Şeyi nasıl gördüğü­müz, çerçevelendirdiğimiz, algıladığımız, yapılandırdığımız ve nasıl deneyimlediğimiz meselesine getirir. Tekrar “Yaratıcı, evreni neden inşa etti?” sorusuna geliriz. Birçok dinci bu soruya “eter”den ya da orada zaten var olan bir şeyden, diye cevap verir. Ama orada bir şey olsaydı, onu yaratmak için başka bir ana Yaratıcı’nın ortada olması gerekirdi. En Büyük Yaratıcı her şeyi yaratır ve bu, ifadenin tam anlamıyla böyle olmalıdır çünkü Yaratan her şeye kadir olandır. Peki, neden yaratılmış­tır? Tek olası cevap, kendinden yaratılmıştır.

Gerçeklikleri Deneyimlemek sırasında geldiğimiz nokta, Yaratanın yaratımı her şeyden yarattığı, yani kendinden yarattı­ ğıdır. Yaratım kendini yaratır; Yaratıcı kendini hayal eder ve yaratır. Fark ettiğiniz gibi yaratım, plansız bir şekilde işleyen, öylesine bir anlam ifade eden kazara bir oluşum değildir. Galaksileri ve güneş sistemlerini.dengede tutan bütün güçlerin inanılmaz dengesi sadece kaza eseri oluşmamıştır. Henüz bilim dünyasının bile anlamaya yakın olmadığı bir biçimde ve inanılmaz bir incelikle, olduğu şekilde olmak üzere tasarlanmıştır. Varoluşun Büyük Gizemi, kendini yaratım olarak ifade eden ve hayal bile edilemeyen bilgi ve yeteneğin inanılmaz boyuttaki Büyük Gizemidir. Her birimiz bu yaratımın vücudundaki bir hücreyiz.

Siz, başına çeşitli olaylar gelen bir nesne misiniz yoksa yaşam deneyiminin Yaratıcısının bir parçası -Büyük Yaratıcının yardımcısımısınız? Acıyı, zevki, mutluluğu ve üzüntüyü nerede deneyimliyorsunuz? Her deneyim sizin içinizde gerçekleştiğine göre, bu durumda siz bütün deneyimleri hayalinizde yaşıyorsunuz. Öyleyse, “İçimdeki deneyim, hayal gücümün bir parçası mı yoksa kendi başına bir ruhsal dünya mı?” sorusu tamamen yeni bir bakış· açısı oluşturuyor. Gerçekte, ikisi arasında bir fark yok ama sorulması gereken daha önemli bir soru vardır: “Kendi içimde neyi deneyimliyorum ve bunu nasıl kendim için faydalı bir hale getirebilirim?” Atölye çalışmalarında katılımcılara, “Deneyimlediğim şey hayal mi yoksa gerçek mi?” sorusunun cevabının kesin bir “evet” olduğunu söylüyorum.

Gerçeklikleri Deneyimlemek ve Davul – “Şaman” Atı

Yolculuk; meditasyon, hipnoz ve bunlara benzer diğer bedeni rahatlatma ve bilinci günlük yaşamdan uzaklaştırma yöntemlerine benzeyen türden bir farklı bilinç durumları oluşturma yöntemidir. Ancak aralarında bir tek fark vardır; bir şamanın bilinç seviyeleri arasında dolaşmasının bir amacı vardır. Diğer dünyaların ruhlarından yardım alabilmek gibi bir niyete, net bir amaca ihtiyacınız vardır. Geleneksel olarak bu durum “şamanın atı” denilen ve dakikada sabit 200-220 vuruş ile çalınan ve beynin teta dalgalarına eş gelen davulla sağlanır. Bu, zihindeki sesleri sakinleştirmeye yarar ve yolculuğunuz esnasında odaklanmanı­za yardımcı olur. Önceden rehber eşliğinde imgeleme teknikleri kullanmaya alışık olan kişiler, bu çalışmayı ilk kez yaptıklarında, çok daha gerçekçi bir deneyim edinir ve büyük bir açılım yaşarlar.

Davul genelde sabit bir ritimle çalınır. Gerçeklikleri Deneyimlemek yolculuğunun sonunda, bir geri dön çağrısı olarak genelde dört veya beş yavaş vuruş dört kere tekrar edilir. Ardından, davula hızla vurulmaya başlanır ve siz, gittiğiniz yoldan bu kez hızla geri dönersiniz.

Gerçeklikleri Deneyimlemek ve Alt Dünya

Alt Dünya, içgüdüsel olarak bilmenin dünyasıdır ve bedenimizin kalpten aşağı kısmıyla ilişkilendirilir. Bizi dünyaya bağ­ layan güneş sinir ağımız birtakım bağlarla kişisel gücümüzün oturduğu yer haramız ya da dantienimiz ile ve de cinsellik ve yaratıcılığın ana güç kaynağı olan kök şakramızla bağlantılıdır. İçgüdülerimiz işlevlerini tam yerine getirdiklerinde ve etrafımızdaki yaşamla uyumlu olduklarında bizler, derin bir bilme ve bağ­lantıda olma hissiyle yaşarız.

Uyum içinde olmadıklarında ise, inanılmaz bir güç kaybı ve kendi gerçeğimizi bilme ve onun için mücadele etme yetimizden mahrum bir halde yaşarız. İlginçtir ki geçmişte bu dünya, şeytanlarla özdeşleştirilmiş ve Cehennem veya Hades’in alemi olarak korkulacak bir yer halinde tarif edilmiştir. Yukarı Dünya ise Tanrı ve ışıkla özdeşleştirilmiştir. Oysa Alt Dünya, Doğa Ana’nın alemidir ve bizler burada, dünya yapımı beden tapınaklar içinde bu boyutta nasıl yaşamamız gerektiğini ve buranın derslerinden nasıl faydalanabileceğimizi öğrenmeye çalışırız. Karanlık ve ışık gibi, Alt ve Yukarı Dünyalar da bir diğeri olmadan var olamayan bir bütünün iki yarısıdır.

Alt Dünyanın yardımcı ruhları hayvan ve bazen de efsanevi varlıklar formundaki insanlar olarak algılanırlar. Çoğunlukla Alt Dünya, bu dünyadaki bir doğa manzarası gibi gözükür ve buraya yolculuğu sırasında kişinin yaşadığı deneyimler sembolik ve hatta harfiyen düz anlama sahiptirler.

Şunu belirtmek gerekir ki Gerçeklikleri Deneyimlemek sırasında erk hayvanları diye bir “şey” yoktur. Bunlar, resim ve his olarak kolay şekilde algılayabilmemiz ve verilen mesajı rahatlıkla anlamamız için çoğunlukla hayvan formunda gördüğümüz ruhsal enerjilerdir.

Gerçeklikleri Deneyimlemek ve Alt Dünyaya Deneme Yolculuğu

Gerçeklikleri Deneyimlemek yolculuğunu yapmak için sessiz bir yere ihtiyacınız var; ya bir arkadaşınız davulla size eşlik etmeli ya da hazırda bir şamanik davul cd’si, müzik seti ve kulaklık bulundurmalısınız.

Güney Amerika kökenli ve Alt Dünyaya yolculuk esnasında kullanılan geleneksel bir duruş şekli vardır. Bu Michael Harner’ın Ekvator’daki Jivaro Kızılderililerinden öğrendiği ve kendi atölye çalışmalarında öğrettiği ve ayrıca The Way of the Shaman (Şamanın Yolu) -Bantam, 1980- adlı kitabında da bahsettiği duruştur. Uygulaması çok basittir; sırt üstü yere uzanın ve gözlerinizi sol kolunuzla ya da elinizin arka kısmıyla kapatın.

Gerçeklikleri Deneyimlemek – ALIŞTIRMA 1A

  • Adaçayı yakıp dumanıyla kendinizi yıkayarak arındırın. Ya da “kutsal bir alan” hissini yaşayabilmek için bir tütsü yakın. Rahat bir şekilde uzanın ve yukarıda anlatı ldığı şekilde geleneksel duruşa geçin. Gözlerinizi bir bezle kapatmak ya da ışığı kısarak odayı loş hale getirmek iyi olabilir. Cd’yi başlatın.
  • İlk yolculuk için sadece ziyaret edelim ve gözlemleyelim. Amacınızı yüksek sesle belirtin, “Alt Dünya’yı ziyaret etmek ve gözlemlemek için yolculuğa çıkıyorum.”
  • Bilinçli bir şekilde kaslarınızı gevşetirken nefes alış verişinizi yavaş­ latın ve Toprak Ana’nın yer çekiminin sizi tuttuğunu hissedin. Sonra, dünyanın içine doğru yolculuk ederken gözünüzde aslında bildiğiniz ve kolay hayal edebileceğiniz bir yeri canlandırın. Bir ağaç kovu­ ğu, kullanılmayan bir maden ocağı ya da kuyu olabilir, bir gölün ya da okyanusun dibi olabi lir veya bir metro istasyonu kadar sıradan bir şey de olabilir. Kendinize “bu yerde” olma iznini verin ve davul çalmaya başlayınca, sizi dünyanın içine doğru götürecek olan tünele girin. İ lk önce Alt Dünya’nın koruyucusu ile karşı laşabilirsiniz; ve yolculuk için iyi bir günse !değilse geri dönün ve başka bir gün tekrar deneyin) koruyucu, içeri girmenize izin verecektir. Siz ilerledikçe tünel kıvrı lıp derinleşecek ve büyük ihtimalle dönüşler keskinleşecektir.

Gerçeklikleri Deneyimlemek – ALIŞTIRMA 1B

  • Sizi aşağıya taşımasına izin verin; aşağıya, aşağıya, daha aşağıya, dünyanın daha derinine. Bir engelle karşılaşırsanız, etrafından dola­ şın veya aradaki bir boşluktan geçip devam etmeye çalışın. Kendinizi dünyanın derinliklerinde bir mağarada bulana dek devam edin. Sizi buradan dışarı çıkartacak bir yol arayın. Bu yolu takip ederek doğanın içine varın. Etrafınıza bakın ve çevrenizde neler olduğunu inceleyin. Yakınınızda bir yerde sizin kişisel güç yeriniz var; oraya gidin ve etrafa bakın. Gündüz mü gece mi? Hava güneşli mi yağmurlu mu? Durgun mu rüzgarlı mı? Bunların farkında olun. Ormanda mısınız, yoksa çorak bir arazide misiniz ya da ağaçlık bir alanda mı? Akan bir suyun yanında mısınız, arazi dik mi yoksa toprak mı? Kuşların sesini duyabiliyor musunuz ya da etrafta hayvanlar var mı? İçinde bulunduğunuz araziyi incelerken, nerede olduğunuzun Farkında olun ve geri dönüş çağrısı geldiğinde, tekrar mağaraya ya da tünelin giri­ şine geri dönün ve normal yaşamınıza geri gelin. 

Gerçeklikleri Deneyimlemek ve Erk Hayvanını Geri Alma Yolculuğu

Bu yöntemi rahatça kullanacak kadar çok yolculuk yaptığınızda, erk hayvanınızı aramaya gitmek iyi bir fikirdir. Ben hayvan diyerek tekil bir kavramdan bahsediyorum ancak birden çok erk hayvanınız olabilir. Sayılarına ve size ne şekilde görüneceklerine dair herhangi bir sınırlama yoktur. Unutmayın ki onlar size hayvan şeklinde ya da belki bir kuş şeklinde görünen enerjidirler. Bazen bir sürüngen formunu alabilirler ve nadiren de olsa örümcek gibi bir böcek formunda bile olabilir.

Bu yolculuk bir öncekine çok benzer ama öncekinden farklı olarak bu kez erk hayvanımızla konuşacağız. Unutmayın ki hayal aleminde, hayal dilinde konuşuyoruz; üçüncü boyutun icadı olan kelimeleri çok nadir kullanıyoruz.

Gerçeklikleri Deneyimlemek – ALIŞTIRMA 2

  • Yukarıda anlatılan yolculuğun aynısına çıkın ama bu kez niyetinizi belirtirken erk hayvan(lar) ınızla tanışma niyetinizi açık bir şekilde ifade edin. Kendi kişisel güç yerinize geldiğinizde, hayvan(lar)ınızı size gelmesi için çağırın ve bekleyip ne olduğunu görün. Bir hayvan geldiğinde, sizin hayvanınız olduğundan emin olmak için dört yönün heı birine sırayla bakın. Hayvan her dört yönde de beliriyorsa onun sizin için geldiğinden emin olabilirsiniz. Emin değilseniz, doğrudan hayvana sorun. Size doğru bir cevap verecektir ya da vücut diliyle anlatacaktır.
  • Hayvanınızla bağlantıya geçtikten sonra, onu yanınıza çağırın; davulun dönüş çağrısını duyduğunuzda, onu kollarınıza alıp enerji formunda olduğu bu dünyaya getirin.

Erk hayvanınızı geri almak, prizi güç kaynağına yeniden takmak gibidir. Şamanik bakış açısına göre, bazen yaşamda mutsuz olduğumuzda ve kendimizi iyi hissetmediğimizde bu durum, gücümüzü kaybettiğimiz anlamına gelir. Bunlar, çeşitli kazalara maruz kaldığımız ve -her ne kadar kötü şans-iyi şans diye bir şey olmasa da- talihsizlik olarak adlandırılan durumlardır. Bunlar, her şeyin iyi olmadığının ve güçsüz olduğumuzun habercisidirler. Böyle durumlar, yolculuğa çıkıp tekrar bağlantıya geçmenin ve enerjimizi doldurmanın zamanının geldiğini gösterir.

Eski Kültürlerde Gerçeklikleri Deneyimlemek

Eski kültürlerde, şaman yolculuğunu yaparken çırak ya da yardımcı davul çalarmış. Günümüz dünyasında ise -atölye çalış­ malarında ilk öğrettiğimiz şeydir- her birimiz bu yolculuğa yalnız ve kendimiz için çıkmalı ve kendi enerjimizi depolamalıyız. Kişi kendi Alt ve Yukarı Dünyalarına hakim olduğunda, bir baş­ kası için yolculuğa çıkmak çok açıklayıcı ve bilgilendirici olur. Ruhu Geri Kazanma çalışması başkaları için yapıldığında çok daha kolay ve çok daha etkilidir çünkü birinden alıp birine vermek demektir.

Gerçeklikleri Deneyimlemek sırasında Erk hayvanlarının anlamlarının sınıflandırılması üzerine, biri de Jamie Sams tarafından yazılmış harikulade bir kitap olan Şifa Kartları gibi birçok kitap vardır. Ancak yolculuğa çıktığınızda, görüntüleri önünüze getiren sizin zihninizdir; dolayısıyla, üzerinde düşünülmesi gereken ilk soru “Bu, benim için neyi temsil ediyor?” olmalıdır. Alt Dünyaya yolculuk yaparken harika bir bilgi kaynağı vardır: hayvanın kendisi. Şüphe duyduğunuzda hayvanınıza sorun.